GÜNCEL
Giriş Tarihi : 02-01-2023 18:44   Güncelleme : 02-01-2023 18:44

İSTANBUL ŞİŞLİ’DEN BEŞİKTAŞ’A GİTMEK ARTIK ÇOK KOLAY

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), “150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında 189'uncu hizmetini, Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey metro hattı Mecidiyeköy-Fulya-Yıldız kesimini açarak gerçekleştirdi. Şişli ve Beşiktaş ilçelerinden geçecek hat için düzenlenen açılış töreni; TBMM CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Genel Başkan Yardımcıları Bülent Tezcan, Onursal Adıgüzel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel ve CHP İBB Meclis Grup Başkanvekili Doğan Subaşı’nın katılımlarıyla düzenlendi. Törende, sırasıyla; İBB Genel Sekreter Yardımcısı Pelin Alpkökin, Keskin, Akpolat, İmamoğlu, Adıgüzel, Tezcan ve Altay birer konuşma yaptı.

İSTANBUL ŞİŞLİ’DEN BEŞİKTAŞ’A GİTMEK ARTIK ÇOK KOLAY

İBB, YENİ YILA 3 BÜYÜK HİZMETLE “MERHABA” DEDİ

İBB Başkanı İmamoğlu, yeni yıla 1 Ocak’ta açtıkları Baltalimanı Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi, bugün hizmete aldıkları Mecidiyeköy-Fulya-Yıldız metro hattı ve 6 Ocak’ta vatandaşların kullanımına sunulacak Dudullu-Bostancı metro hattı ile “Merhaba” dediklerini aktardı. 3 hizmetin toplam yatırım bedelinin 20 milyar lira olduğu bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Sağlıklı bir yöntemle yatırım yapmayan ve İstanbulluların parasını sağlıklı bir biçimde harcamayan, İstanbulluların gönlünü kazanamaz. Bizden önceki süreçte, 25 yıllık zaman diliminde yılda 5 değil, 15 kilometre üretme kapasitesine sahip olsalardı -ki dünyada 25 yılda 25 beş kilometreyi başaran şehirler oldu- bugün İstanbul, bambaşka bir konumda olurdu. Ama neyi öncelediğinize bakılıyor işte. O bakımdan, ne yazık ki sağlıklı adımlar atılmadı. Bir anda değişik bir metotla, geç kaldıklarını hissettiler. Özellikle 2015-16 ekseninde birçok ihale yapıldı. Ama ne yazık ki bu ihalelerin birçoğu, kağıt üzerinde kaldı. Projesi tamamlanmamıştı, finansmanı hiç düşünülmemişti. İşte onun için biz duran, yapılmayan, unutulmuş 10 tane metro hattını devraldık, diye anlatıyoruz. İsraf düzeni nedeniyle, açıkçası icraatı unutup, sadece siyasi kavgaları, sadece partizanlık duygularını besledikleri bir dönem var ettikleri için, işlerini ihmal ettiler. Onun için yapabileceklerinin çok altında metro ürettikleri, işleri sürekli uzattıkları ve ne yazık ki kağıt üstünde kalan yarım yamalak metro projeleriyle, İstanbul'u tabiri caizse yüz üstü bıraktılar” dedi.

“İBB İÇERİSİNDEKİ ‘TÜKENMİŞLİK SENDROMUNA’ SON VERDİK”

Göreve geldikleri an itibariyle, İBB içerisindeki “tükenmişlik sendromuna” son verdiklerini vurgulayan İmamoğlu, “İsraftan arınmış bütçemizle, kesinlikle partizanlıktan uzak, liyakate dayalı bir yönetim anlayışıyla, enerjimizle, İstanbullunun parasını yönettiğimizin farkında olan bir ahlaklı, erdemli tutumla, doğru ve özenli iş yapma becerimizle, İstanbul'da metro üretimine hem hız kattık hem de kalite kattık. Planı, projesi, finansmanı tamamlanmadan başlatılmış bu işleri, kaderine terk edilmiş metro inşaatlarını devraldığımız andan itibaren 10 metro inşaatını aynı anda harekete geçirerek, dünyada eşi benzeri olmayan bir rekora da İstanbul halkı adına imza attık. Bizden önceki 25 yıl boyunca yıllık metro imalatının bugün itibariyle 2,5 katının da üstüne çıktık, 3 katına doğru gidiyoruz” bilgilerini paylaştı. Kendilerinin ulaştığı seviyenin de İstanbul’un kaybettiği yılları telafi edemeyeceğine dikkat çeken İmamoğlu, iktidar kanadından gelen engellemelerin bir an önce son bulması gerektiğinin altını çizdi.

“TEK DERTLERİ, ‘BU İŞLERİ BU KADAR KISA ZAMANDA NASIL BAŞARDILAR?’”

“Bugün eğer bu başarımız, bu performansımız, bütün engellemelere rağmen iş yönetme becerimiz ve iş üretme becerimiz olmasaydı, kesinlikle bu acayip soruşturmalar ya da bu acayip kavramlarla biz karşı karşıya kalmazdık” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:

“Yani onların aslında tek derdi; ‘Bu işleri bu kadar kısa zamanda nasıl başardılar?’ Onları tetikleyen ve bize tabiri caizse saldırmalarını sağlayan tek ana duygu bu. Biz eğer metro başta olmak üzere, İstanbul'u yönetmek de başarısız olsaydık, bu kadar aceleci, bu kadar agresyonu yüksek bir süreci önümüze koymazlardı. Benim görev süremin bitimine 13-14 ay gibi bir zaman dilimi kaldı. Biraz daha bekleyip, yerel seçimlerde çok çalışarak bizi belki yenilgiye uğratma konusunda erdemli bir süreci ortaya koyup, yönetime gelmeyi düşünebilirlerdi. Yani normal olması gereken de aslında buydu. Böylece, kendi seçmenlerinden açıkçası ‘Bu kadar da olmaz’ diye, tabiri caizse, bu kadar seviyesi düşük bir biçimde uğraşı, soruşturma gibi kötü işlere de imza atmamış, -daha net ifade edeyim- kendilerini rezil etmemiş olurlardı bu şekilde süreci yönetmiş olsalardı. Ama aceleleri var, mecburiyetleri var. Açıkçası şunu görüyorlar: 2024’te, yerel seçimlerden önce, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yönetimini ele geçiremezlerse, İstanbullunun bir daha bu görevi onlara vermeyeceğini bugünden görüyorlar. Bugünden kestiriyorlar. Onun için sandıkta yenemeyeceklerini bildikleri bu anlayışı, bu süreci, ‘Başka türlü nasıl alt ederiz, nasıl ortadan kaldırırız’ bakış açısıyla hareket ediyorlar.”

“KARŞILARINA ALDIKLARI, İSTANBUL'UN 16 MİLYON İNSANIDIR”

İstanbulluların kendi yönetimlerinden ne kadar memnun olduğunu sahada ve Pazar ziyaretlerinde gördüklerini belirten İmamoğlu, “Bizim izlediğimiz kadar, onlar da inceliyor. Bu gerçeği sokakta görüyorlar, yaptıkları anketlerde de görüyorlar. Onun için, ne yapıp edip yerel seçimlerden önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni ele geçirme çabası içerisindeler. Açıkçası beni yasaklı hale getirip, meydanı boşaltmak, kendileri çalıp bir nevi kendileri oynama çabası içerisindeler” diye konuştu. Rakiplerinin, aynı operasyonu 2023 genel seçimleri öncesine çekip, genel seçimlerinin sonucunu lehlerine çevirme çabası içerisinde olduklarına vurgu yapan İmamoğlu, “İstanbul’u, İBB’yi kendi şahsi mülkleri gibi gördükleri, bu şehre ne yazık ki aynı o şekilde davrandıkları için, kaybetmeyi kabullenemediler ve kabullenemiyorlar. Karşılarında engel olarak, İBB’nin gerçekten tarihi başarısını görüyorlar. Ama bir şeyi unutuyorlar ve yanılıyorlar: Her ne kadar işin odağına beni otursalar da aslında şu an karşılarına aldıkları, İstanbul'un 16 milyon insanıdır. Hatta, güzel ülkemizin demokrasiye inanmış 85 milyon insanıdır. Milli iradenin gasp edilmesini asla kabullenmeyen vatandaşlarımızdır karşısında olanlar. Yargı üzerinden yürütülen siyasetin bu dizayn girişimlerini asla içine sindiremeyen, milletimizdir” ifadelerini kullandı.

“YAPTIĞINIZ YANLIŞLARLA, BİR ÇIKMAZ SOKAĞA GİRMEK ÜZERESİNİZ”

“Siyasetin mertçe, yiğitçe yapılmasını isteyen milyonlarca insan var” diyen İmamoğlu, “O yüzden ben, bu kötü uygulamaları yapanları bir kez daha uyarıyorum: Sonucu belli bir yolda yaptığınız bu yanlışlarla, bir çıkmaz sokağa girmek üzeresiniz. Mertlikten, yiğitlikten nasibini almamış bu yöntemleri, derhal bırakmalısınız. Elinizi yargıdan derhal çekin. Yargıyı bağımsız bırakın. Derdinizi sandıkta halledecek kadar cesaretiniz varsa, haysiyetiniz varsa, çıkın bütün cesaretinizle sandıkta mücadelenizi verin; hukuksuz davranışlarla değil” şeklinde konuştu. Kendilerine yaşatılan tüm hukuksuzluklara ve engellemelere rağmen, kentin tüm ilçelerine eşit hizmet prensibiyle yol yürüdüklerini kaydeden İmamoğlu, “150 Günde 150 Proje” maratonunu, önümüzdeki Cuma günü yapacakları Dudullu-Bostancı metro hattı açılışıyla tamamlayacakları bilgisini paylaştı. 150 rakamıyla yola çıktıkları kampanyayı, 190’ınca hizmetle noktalayacaklarını belirten İmamoğlu, “Ama hemen akabinde yeni bir maratona başlıyoruz. Niçin başlıyoruz biliyor musunuz? Anladık ki bu arkadaşların seçimden önce de halkın huzurunda bir şamar yemeleri lazım. O da hizmet şamarı olacak. Göreceksiniz önümüzdeki hafta itibariyle, üretimlerimizi sahada hem temel atmalarla hem açılışlarla İstanbullularla buluşturdukça, bu yaptıkları yanlışlıkları, hukuksuzlukları, adaletsizlikleri onların tek tek yüzüne haykıracağız” dedi.

“ALTILI MASA’NIN BAŞARISI İÇİN EN ÜST SEVİYEDE HİZMET EDECEĞİZ”

Görev sürelerinin yaklaşık 2 yılının pandemi altında geçtiğini hatırlatan İmamoğlu, “Biz, bu zaman dilimi içerisinde, 1 yıla yakın ağır bir ekonomik kriz sürecini de yönettik. Bunları gözden kaçırmayınız. Yani onların yan gelip yattıkları, Ağustos böceği gibi davrandıkları yılları heba etmedik. Biz, bu zor zamana rağmen, zor koşullara rağmen İstanbullular için arı gibi çalıştık, karınca gibi çalıştık ve İstanbullunun hem yer altındaki hizmetlerini hem altyapıyla ilgili süreçlerini hem üst yapıyla yeşil alanla, çevreyle ilgili süreçlerini hem de çocukların, kadınların, gençlerin ihtiyaç duyduğu sosyal alanlardaki hizmetleri tek tek yerine getirdik” diye konuştu. Bu yolda, Millet İttifakı’nın liderleri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile Altılı Masa’nın başarısı için en üst seviyede hizmet edecek olan bir şehrin Belediye Başkanı ve ekip olduklarına vurgu yapan İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“MİLLETİN İRADESİNE GÖZ KOYMAK İSTEYENLERE KARŞI ‘O GÖK KUBBEYİ BAŞINIZA YIKARIZ’ LAFININ ARKASINA İMZA ATMAYA DAVET EDİYORUM”

“Buradan hem İstanbullulara hem de halkımıza haykırmak istiyorum.: İstanbul’a göz koyma meselesi, tarihi bir meseledir. İstanbul'la oynama meselesi, tarihi bir meseledir. 6 Mayıs'ta İstanbul'da seçim iptal olduğunda, ‘Bu Türkiye demokrasisi adına kara lekedir’ demiştim. Beni hiç memnun etmemişti. Adım gibi emindim fark atacağımıza. Ama ona rağmen beni dünyanın en mutsuz insanı yapmıştı. Bugün yaptıkları müdahaleler, çabaları, biz biliyoruz ki, önümüzdeki seçimde Cumhuriyet’imizin yüzüncü yılında, Türkiye'deki değişim sürecinde 10 milyonlarca fark yemelerine sebep olacak, on milyonlarca. Bunu görüyorum. O bakımdan bizi sakın yıldırmaya kalkmasınlar. Altılı Masa liderleriyle, İstanbul'un ‘150 Günde 150 Proje’sinin çok kutlu bir finalini yapacağız Dudullu-Bostancı hattında Cuma günü. Ama bu hararetli günleri, en üst seviyede dayanışmayla, en üst seviyede kucaklaşmayla halkın, milletin iradesine göz koymak isteyenlere karşı, ‘O gök kubbeyi başınıza yıkarız’ lafının arkasına imza atmaya davet ediyorum. Bugün yaptığımız açılış, tam da bu duruşun, insanına hizmet etme anlayışının açılışıdır, duruşudur. Bu bir yönetim anlayışının başarısıdır. Devletine, milletine layık olma kavramının başarısıdır.”

“BİZ KASIMPAŞA’DA DA GAZİOSMANPAŞA’DA DA KAHVE, ÇAY İÇECEĞİZ; BAŞI ÖNE EĞİK İNSANLAR, BU MİLLETE ÇEKTİRDİKLERİ IZDIRAPLARLA ANILACAK”

Kamu yöneticilerinin devletin sahibi olmadığının altını çizen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Görevi belli olan milletine hizmet etmekle mesul olan, yarın yapabildiği hizmetlerle milletinin huzuruna çıkıp, her yerinde çay, kahve içebileceği, gururla dolaşabileceği devlet insanı olma adabına, erdemine layık olma meselesidir. Biz, bunun temsilcisiyiz. Bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Biz, gururla ve keyifle, görevimiz bittiği gün Kasımpaşa'daki kahvehanede de çay kahve içeceğiz, Gaziosmanpaşa'daki kahvehanede de çay kahve içeceğiz. Hiçbir yerde endişemiz olmayacak. Ama başı öne eğik insanlar, bu millete çektirdikleri ızdıraplarla anılacak. Onun için bu tarihi uyarımı yineliyorum. Kendinize gelin. Bir fani olduğunuz unutmayın. Memlekete hizmet etmenin esas olduğunu unutmayın. Allah, bundan sapanlardan korusun milletimizi. Yine de onlar için dua ediyorum. Allah'ım onlara akıl versin. Allah'ım onlara akıl versin. Allah'ım onlara akıl versin. 2023 yılı, Cumhuriyet’imizin yüzüncü yılı. Şimdiden hepimize hayırlı, uğurlu, bereketli olsun. Haysiyet mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğimizi bilin. Cumhuriyet’imizin yüzüncü yılına ve Mustafa Kemal Atatürk'e layık olacağımızı asla kimse unutmasın. Bu hizmetimiz hayırlı ve uğurlu olsun.”

Kurdele kesimi öncesinde konuşan Adıgüzel, Tezcan ve Altay da şunları söyledi:

ADIGÜZEL: “85 MİLYON SİZİ SANDIKTA TOKAT MANYAĞI EDER”

“Ekrem Başkan’ımız, İstanbul'un hem bugününe hem de geleceğine çok önemli yatırımlar yapıyor. Sadece Beşiktaş'a, Şişli'ye değil, 39 ilçeye yatırımlar var. Dün Sarıyer'deydik. Cuma günü Ümraniye, Ataşehir, Kadıköy'ü etkileyen bir yatırım hayata geçecek. Aslında bu şunu gösteriyor: Defalarca bize, ‘Yönetemezler’ diyenlere, defalarca bize kaynaklarımızı keserek engel olmaya çalışanlara; eğer kaynakları hakkıyla kullanırsanız, şeffaf olursanız kaynakları doğru yönlendirirseniz nasıl başarılara imza atabileceğimizi gösteriyor. Onun için de teşekkür ediyorum bütün ekibine Ekrem Başkanımızın. Oturduğu koltuğun ciddiyetine yakışmayan açıklamalar yapan, iftiralarla çeşitle içi boş soruşturmalarla milletin iradesini gasp etmeye çalışanlar var. Onlara da buradan diyorum ki: Aklınızdan bile geçirmeyin. Nasıl size 31 Mart'ta, 23 Haziran'da vatandaşımız ders verdiyse, seçmenimiz ders verdiyse, 85 milyon sizi sandıkta tokat manyağı eder.”

TEZCAN: “HİZMET KERVANI DEVAM EDECEK”

“Hizmete yeteneği kalmayanların, hizmet kapasitesi tükenenlerin, millete hizmet edenlere kumpas kurarak, tezgah kurarak kendi geleceklerini uzatma çabası içerisinde oldukları bir dönemden, ibretle geçiyoruz. Ancak biliyoruz ki; milletin gönlünde kaybettikleri iktidarı, kumpas davalarının, dosyalarının talimatlı yargıçların vicdansız kararlarında asla yeniden kuramayacaklar ve inşa edemeyecekler. Ve biliyoruz ki; hizmet kervanı devam edecek. 150 günde 189 proje oldu. Daha bu millet nice 150 günlerde hizmet etme imkanını gönlü temiz, yüreği temiz, umudu sağlam olanlara vermeye devam edecek. Sağ olasın Ekrem Başkan, sağ olasın Ekrem İmamoğlu, sağ olasın değerli milletim.”

ALTAY: “BU HAYSİYET MÜCADELESİNDE HEPİMİZ EKREM BAŞKAN’LA BİRLİKTE OLACAĞIZ”

“Ben, Ekrem Başkan'a iki ay önce dedim ki, ‘Başkan, bu kadar çalışma, millet çatlıyor. Kıskançlıktan, hasım hasım oldular. Seni bir kaşık suda boğmak istiyorlar.’ Beni dinlemedin. Dedin ki, ‘Olsun ağabey; yanımda partim var, arkamda 16 milyon İstanbullu var. Bana bir şey olmaz’ dedin. Bu çadırın altında hizmet ve haysiyet mücadelesine inanan dava insanları var. Ne mutlu sizlere. Karşıda da başka bir çadır var ki; artık su alan, zor ayakta duran bir çadır var. O çadırın altında da husumet ve hazım siyaseti var. Hazmedemediler; bütün mesele budur. Bu büyük başarıyı, o tarihteki o yenilgiyi hazmedemediler. Öyle anlıyorum ki, kulakları çekildi; anlamadılar. Okkalı bir şamar yediler; anlamadılar. İstanbullu, Ekrem İmamoğlu'nun şahsında, haysiyetini korumasını bilecek muktedirattadır. İstanbullu, böyle onurlu bir 16 milyondan oluşan bu kadim kent haysiyetini, husumet ve hazımsızlara kurban etmeyecektir. İmamoğlu da hizmetlerine devam edecek. Ve bu haysiyet mücadelesinde hepimiz onunla birlikte olacağız.”

Konuşmalar ve kurdele kesiminin ardından perona inen heyet, Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey metro hattı Mecidiyeköy-Fulya-Yıldız kesiminde hizmet verecek treni deneyimledi.

TOPLAMDA 19 İSTASYON OLACAK

Kabataş-Mahmutbey hattının toplam uzunluğu 24,5 kilometre. 19 istasyondan oluşan hat, tek yönde 70 bin yolcu kapasitesine sahip olacak. Beyoğlu, Beşiktaş, Şişli, Kağıthane, Eyüpsultan, Gaziosmanpaşa, Esenler ve Bağcılar ilçelerinden geçecek olan hat; Kabataş İstasyonu’nda, Kabataş-Taksim Füniküler Hattı ile Kabataş-Bağcılar Tramvay Hattı’na entegre olacak. Yenikapı-Mecidiyeköy Hattı’ndan da söz konusu hatta entegrasyon sağlanacak. Karadeniz Mahallesi İstasyonu’ndan Habibler-Edirnekapı-Topkapı Hattı da entegrasyon noktalarından biri. Son entegrasyon ise Mahmutbey İstasyonu’dan Otogar-Bağcılar-Kirazlı-Başakşehir-Olimpiyat Metro Hattı ile olacak.

AdminAdmin